by Fantastik türünde bir kitaba başlamak istiyorum ama hangi kitapla başlayacağımı bilemiyorum diye düşünüyorsanız bu kitaba bir şans verebilirsiniz. Sizi sıkmadan sayfaları çevireceğiniz olayların içinde neler olacağını merak ederek okuyacağınız bir kitap Ölümün Yankısı.
Kitap, ana karakterimiz Claudia’nın ağzıyla yani kahraman anlatıcı ile yazılmıştır. Onun düşüncelerini bileceğinizden ve onun gözünden olaylara bakacağınız için kitaba adapte olma konusunda bir sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum. İlk sayfasından Claudia’nın hayatının içinde olacaksınız.
Claudia ailesine bağlıyken onları yaşanan bir kazada kaybeder. Bu kaza gecenin siyahında mavinin en koyuya çalan sularında gerçekleşmiştir. Mavi ve siyahın iç içe olduğu bu kazada onun hayatını kurtaran kişiden habersizdir. Ailesinin kaybıyla hayatı tepetaklak olur. Kendini bu Dünya’da yalnız hisseder ve ailesinin yakın arkadaşı olan Emily Teyzesi’nin kafesinde çalışmaya başlar.
Hayatı böyle devam ederken kaderin cilvesi onu kendine çeker. Belki de rüya sanacağı olayların başlangıcını yaşamasının vakti gelmiştir. Aslında rüya olmayacağını bildiği bazı olaylar yaşamasına rağmen onları görmemezlikten geliyordu. Böylesi onun için daha kolaydı ancak artık yaşanan her şeyin ölüm ile bağlantısını anlamasının vakti gelmiştir.
O, Azrail’in yarattığı ölen insanlardan oluşan Ölümün Yankıları ile tanıştığında ,belki de artık tanışma vakti geldiğinde diyebilirim, yaşadığı tuhaf olaylara anlam vermeye başlayacaktır.
Ölümün kol gezdiği yaşamın nefes almaya çalıştığı bir kitap okuyacaksınız. Bu kitapta ölümün aşkı konuşurken imkansızlığın ve umudun arasında kalan beş insanın yaşadıklarına şahit olacaksınız. Claudia, Ryan , Leon , Alice ve Emily’in aralarındaki bağ ile tutunmaya çalışan yaşam ipinin içinde ölümün derin nefesini hissedeceksiniz.
Eğer fantastik ve aşk türünün iç içe harmanlandığı kitaplardan hoşlanıyorsanız bir şans verebilirsiniz.
”Uyumak tek kaçış yolum olabilirdi. En azından benim bildiğim tek kaçış yolu uyumaktı.”
” Her şey şarkıların ritminde ve onların sözlerinde saklıydı.”
”Bu aralar sessizliğe ihtiyacım vardı. Sessizliğin ortasında düşünmeye ve hayatımdaki bazı şeylere karar vermeye ihtiyacım vardı.”
” Birbirine ait olan insanlar, her zaman ve her yerde birbirlerini bulurlar. “
”Bak kızım, bazı insanlar konuşma yeteneğine sahip olmayabilirler. Hayatları boyunca hiç konuşamayabilirler. Bazı insanlar göremez, bazıları ise duyamaz ama bazıları vardır ki bunların hepsine sahiptir, fakat kıymetini bilmez. Sen onlardan olma. Her zaman bunların kıymetini bil.”
”Artık ipler sizin elinizde, mutluluk sizin sözlerinize ve kararlarınıza bağlı.”
“Onlar gibi olma. Sevmeyi yanında olmaktan ibaret görme. Ben seni uzaktan sevdim. Eğer seviyorsan mesafeyi önemseme, sadece sevdiğinin mutluluğunu önemse. Çünkü gerçek sevgi budur.”
“Hiçbir kelime keşke kelimesinden daha fazla can yakamazdı. Ama yine de kullanmaktan vazgeçmedik. Sorun kelime değildi sanırım. Sorun, biz insanların sürekli pişman olmasıydı. Verdiğimiz her karardan en ufak bir sorunda pişman olmamızdı.”
