by Psikanalizin kurucusu olarak kabul edilen Sigmund Freud, çığır açan kitabı Rüyaların Yorumu’nda “Rüyalar, bilinçaltına giden kraliyet yolu gibidir” der. Freud 1899’da bu tanımı yaptığından bu yana araştırmacılar rüyaların doğası ve anlamı üzerine çalışmalar yapıyor. Yapılan bu araştırmalar, Freud’un söylediği gibi sadece rüyaların bilinçaltı konusundaki rolünü değil, aynı zamanda psikolojimiz üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor.
1. Dışadönüklük
Araştırmalara göre kişilik özelliklerimizle rüyalarımızın içeriği arasında bir ilişki var. Ayarken ve uyurkenki hayatımız arasında bir bağ varsa, dışadönük kişilik özelliğiyle rüyalar arasında da bir bağ olduğunu düşünen araştırmacılar, bu hipotezlerini test etmek için bir çalışma yaptı.
Bu çalışma kapsamında katılımcılardan iki hafta boyunca rüya günlüğü tutmaları istendi. Katılımcıların sosyo-demografik geçmişleri, rüyaları hatırlama sıklığı ve dışadönük kişilik özelliği de kayıt altına alındı. Araştırmanın sonunda, dışadönük kişilerin rüyalarında da daha dışadönük simgeler, daha fazla fiziksel etkileşim ve pozitif duygu yüklü şeyler gördükleri anlaşıldı.
2. Yaratıcılık
Rüyalarla yaratıcılık arasındaki ilişki, araştırmacıların özellikle ilgisini çeken konulardan biri. Bu konuya ilgi duyan bir grup araştırmacı berrak rüyalar, yaratıcılık ve rüya özellikleri arasındaki ilişkiyi ortaya koyan bir çalışmaya imza attı. Çalışma kapsamında 334 katılımcıdan online olarak bazı bilgiler vermeleri istendi.
Araştırmanın sonunda berrak rüyalar gören kişilerin daha yaratıcı özellikler gösterdikleri ve berrak rüyalar görmeyenlere göre rüyalarını hatırlama oranının daha yüksek olduğu tespit edildi. Berrak rüyalar gören kişiler ayrıca gün boyunca yaşadıkları şeyleri, rüyalarıyla birleştirme eğilimi taşıyorlar ve rüyalarında daha fazla kişisel simge görüyorlar.
3. Hamilelik
Kadınların büyük çoğunluğu hamilelik döneminde uyku problemleri yaşar. Ancak araştırmalar kadınların hamilelik döneminde daha çok kötü rüya gördüğünü söylüyor. yapılan bir araştırma kapsamında hamileliğin üçüncü çeyreğinde olan kadınlarla hamile olmayan kadınların rüyaları kıyaslandı.
Bu kadınlardan aynı zamanda demografik geçmiş, anksiyete ve depresyona dair bazı testleri doldurmaları istendi. Kadınların iki hafta boyunca uykuda geçirdikleri süre kayıt altına alındı. Araştırmanın sonunda hamile kadınların, hamile olmayan kadınlara göre daha fazla rahatsız edici rüya gördükleri belirlendi.
Bununla birlikte, hamile kadınların bir gecede birden fazla kötü rüya görme ihtimali, hamile olmayan kadınlara göre üç kat daha fazla.
Hepimiz rüya görüyoruz. Gördüğümüz rüyaların hepsi, aslında bize dair birçok şey söylüyor. Her bir rüya, o rüyayı gören kişiyle ilgili ipuçları barındırıyor. Siz de rüyalarınızı daha iyi anlayarak, kendinizi anlama yolculuğunuza katkıda bulunabilirsiniz.
Uplifers
