Serinletici Sinema Kulübü: Casablanca

Share

Serinletici Sinema Kulübü bu hafta unutulmaz bir klasik olan ‘Casablanca’ ile macera ve aşk dolu bir yolculuğa çıkıyor. Yarım kalan hikayelerin müptelası olan ‘yanlış zaman, yanlış insan’ teması, Casablanca ile bir kez daha kendini hatırlatıyor.

Zaaflar ve kalpler, küller ve yangınlar; müthiş bir fırtına ile bir kez daha sınanıyor. Bakalım bu fırtınadan kimler sağ kurtulabilecek?

Savaşın ortasında…
İkinci Dünya Savaşı, tüm sinsiliğiyle yayılmıştı. Her yerde umutsuzluk ve korku hakimdi. Buna nazaran direnişçiler ‘umut’ etmekten vazgeçmiyorlardı. Yine de tehlike enselerinde kol geziyordu. Özellikle de Victor Laszlo’nun ensesinde… Victor, Çek Direniş Örgütünün lideriydi. Her ne kadar bu fikre karşı çıksa da artık ülkeyi terk etmesinin zamanı gelmişti. Nazi toplama kampından kaçan Victor, soluğu Casablanca’da almıştı. Planları tutarsa, önce Lizbon’a oradan da Amerika’ya kaçacaktı. Tabii planları tutarsa…

‘Kaderin planları’
Kader Victor’u ve planlarını, Casablanca’nın meşhur gece kulübünün sahibi Rick Blaine’e doğru sürüklemişti. Victor ve karısı Ilsa’nın ülkeden kaçabilmelerinin yolu Rick’in elindeydi. Çünkü Rick Blaine, kaçabilmeleri için gerekli olan pasaportlara ulaşabilecek tek kişiydi. Ilsa her şeyi göze alıp kocası Victor ile birlikte Rick’in kulübünden içeri girdiğinde, kaderin onlar için nasıl bir plan yaptığını merak ediyordu.

Rick Blaine.
Rick, Casablanca’ya da kulübüne de derinden bağlıydı. Savaşın hüküm sürdüğü zamanlarda insanlar için gerçek hayattan kaçış noktasıydı Rick’in yeri. Burada eğleniyor, dans ediyor ve savaşı unutuyorlardı. Rick’in de asıl istediği buydu; eğlenmek ve unutmak. Fakat bir zamanlar delicesine aşık olduğu kadın, bir anda gece kulübüne gelerek derine gömdüğü anıları suyun yüzüne çıkarmayı başarmıştı.

Ne istiyorsun Ilsa?
Eski aşkı Ilsa, Rick’ten imkansız bir şey istemişti. Ilsa, direniş lideri kocası Victor’u Casablanca’dan kaçırmasını istiyordu. Hayatta kalmalı Rick’in elindeydi. Ve Rick’in elinde olan bir başka şey de paramparça bir kalpti. Kendisini terk edip acılar içinde bırakan kadın, şimdi karşısına dikilmiş başka bir adam için yardım istiyordu. Rick’in hayatını mahveden kadın, şimdi bir başka adamın hayatını kurtarmaya çalışıyordu. Kocasının hayatını…

Küllerinden doğan yangın…
Rick ve Ilsa, savaşın gölgesinde büyük bir aşk yaşamışlardı. Ama bitmişti. Rick nasıl bittiğinin önemi yokmuş gibi davransa da, yıllar geçtikçe daha yalnız ve daha içine kapanık bir hale gelmişti. Bu aşktan geriye Rick’in kabine gömdüğü küller kalmıştı. Günün birinde unutulmaz aşkı Ilsa’nın ‘dünyanın bütün ülkelerinin bütün şehirlerindeki bütün barların içinde’ Rick’in kulübüne gelmesiyle küllerinden doğarak bir yangına dönüştü. Bu yangın ya Rick’i ya da Victor’u yakıp küle çevirecekti.

Doğru olan mı yoksa kolay olan mı?
Rick’in mantığı Victor’a yardım etmesinden yanaydı. Kalbi ise hainleşebiliyordu. Eğer Victor ölürse Ilsa ile bir gelecekleri olabileceğini düşünüyordu. Hain fakat aşık bir adam bunu aklından geçirebilirdi. Dürüst bir adam ise, yaşadığı tüm acıları sineye çekip, sevdiği kadının başka bir adam ile yanından uzaklaşmasını seyredecek kadar onurlu biriydi. Ve Rick Blaine, bir insanın görüp görebileceği en onurlu adamlardan biriydi.

Onlar için sadece yanlış zamandı, hepsi bu… Fakat Paris her zaman Ilsa ve Rick’in olacaktı, anılar her zaman kalplerinde yaşayacaktı…

İyi seyirler…

Serinletici Sinema Kulübü puanı:

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...