Serinletici Sinema Kulübü: Magic in the Moonlight

Share

Bu hayatta mucizelere yer yok mudur? Her adımımızı mantık sınırları çerçevesinde mi atmak zorundayız? Peki kalp çarpıntısı söz dinler mi? Serinletici Sinema Kulübü’nde haftanın filmi ‘Magic in the Moonlight’ ile sizleri bu gibi soruların yanıtı bekliyor. Cesaretiniz varsa bir soru da siz sorun!

Çözülen ve çözülemeyen sırlar…
Stanley, yaşadığı çağın en büyük illüzyonistlerinden biriydi. Bugüne kadar sihirbazlık numaralarına kim katılırsa katılsın büyük bir şaşkınlık ile gösteriden ayrılmıştı. Numaralarının sırrını çözebilen olmamıştı. Ama asıl sır, aynı numarayı çok fazla tekrar etmemekte saklıydı. Çünkü aynı numarayı pek çok kez izleyen biri eninde sonunda sahnede dönen numarayı fark ederdi. Stanley, keşfedilmemiş numaraların Tanrısı idi. Bu nedenle arkadaşı Howard’ın yolu Stanley’ye düşmüştü. Çözülmesi gereken bir gizem vardı; o halde işi ustasına bırakmak icap ederdi.

Medyumların baş düşmanı.
Howard da Stanley kadar olmasa da iyi bir illüzyonistti. Ama baş edemediği bir durumla karşılaşmıştı. Yakın bir aile dostu olan Catledge ailesinin başına bir medyum musallat olmuştu. Bu genç ve güzel kız ne dese aile ona inanıyordu. Howard onun foyasını ortaya çıkaramamıştı belki ama bu işin peşini bırakmaya niyeti yoktu. Hele ki Stanley gibi medyumların baş düşmanı bir arkadaşı varken… Böylelikle Stanley sahte bir kimlik takındı ve Catledge ailesinin konuğu olmaya karar verdi.

Merhaba ben Sophie!
Stanley, gerçek adını, mesleğini ve tümüyle yaşantısını saklamayı seçmişti. Fakat karşısında bütün sırlarını açığa çıkaran genç ve güzel bir kız bulmuştu. Başlarda Sophie’yi yalnızca bir sahtekar olarak görse de zamanla onun içten gülüşüne aldanmıştı. Şeytan tüyü vardı bu kızda. Ama ne yapıp edip onun numaralarını ortaya çıkaracaktır. İşte böyle günler geçti. Stanley bilim ve mantık sınırları dahilinde düşünüyordu sürekli; ona göre ruhlar dünyası ile ilgili çözülmesi gereken bir gizem yoktu.

Tam anlamıyla gizemli…
Sophie’yi yakın takibe alan Stanley, yıllar yılı açığa çıkardığı onca sahtekarlığı düşünüyor ve bu genç kızın hareketlerine bir türlü anlam veremiyordu. Gerçekten de ruhlarla bağlantı kurabiliyorsa, Stanley’nin bugüne kadar bildiği her şey yıkılıyordu. Sonunda Sophie’ye hakkını vermeye karar verdi. Evet Sophie’nin gerçekten Tanrı vergisi bir yeteneği vardı ve bunu tüm dünya duymalıydı.

Tereddüt.
Basın toplantısı düzenleyen Stanley, Sophie’nin doğaüstü güçlerinden emin olduğunu açıkladı. Yıllar yılı karşı olduğu ‘medyumluk’ güçlerini kabul ettiğini açıkladı. Hata etmişti ama hatalı olduğunu kabul edecek kadar da yürekliydi. İçten içe hem Sophie’ye hem de güçlerine hayranlık duyuyordu. Ama Sophie’yi hayatında nasıl bir yere verebilirdi bilemiyordu. Stanley bildiğini sandığı her şeye tereddütle yaklaşır hale gelmişti.

Hata yapmıştı.
Stanley bu gibi tereddütler denizinde boğulurken Sophie de anlamadan ‘sihirli bir aşk’a tutuluvermişti. Stanley’e karşı derin hisleri vardı. Daha doğrusu ‘karşılık görmesini düşlediği derin hisleri’… Stanley aralarındaki ilişkinin sırrına erişemeden beklemediği bir sır ortaya çıktı: Sophie aslında bir sahtekardı. Hiç beklemediği bu gerçek onu derinden sarsmıştı. Arkadaşı Howard ile Sophie iş birliği yaparak onu kandırmayı başarmışlardı. Ve tüm dünyanın önünde bir basın toplantısı düzenleyerek küçük düşmüştü. Nasıl böyle bir hata yapabilmişti, nasıl?

‘Kanıt’
Stanley, bu küçük oyun sayesinde büyük bir sınavdan geçiyordu. Gururu mu yoksa kalbi mi kazanacaktı bu sınavı; işte en büyük ikilem buydu. Ustaların ustası illuzyonist Stanley, nam-ı diğer Wei Ling Soo, mantığını bir kenara bırakıp sihrin tadını çıkarmaya karar verdi. Aşk, sihre dair dünya üzerindeki en büyük kanıttı ne de olsa…

İyi seyirler…

Serinletici Sinema Kulübü puanı:

Fragman:

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...