Serinletici Sinema Kulübü: Unicorn Store

Çocukken kurduğumuz hayaller yıllar geçtikçe zaman aşımına uğrar. Peki ama niye? Yetişkin olmakla övünen bizlerin en büyük başarısı, çocukluğumuza dair her şeyi unutmakla sınırlı. Serinletici Sinema Kulübü’nde haftanın filmi ‘Unicorn Store‘ ile ruhumuzdaki çocuğa selam gönderiyoruz.

Adım adım yetişkinliğe…
Kit fazlasıyla renkli biriydi. Hem karakteri hem de yaşam tarzı bir hayli renkliydi. Büyümekle ilgili sorunları vardı. Ailesinin bodrum katında yaşıyor, kendisini gerçek hayatla yüzleşmeye bir türlü hazır hissetmiyordu. Pofuduk ayıları ile konuşuyor, bolca sim ve gökkuşağını andıran eşya yığınının arasında bocalıyordu. Anne ve babası bu durumdan hiç de hoşnut değillerdi. Kızlarının bir türlü büyüyememiş olması canlarını sıkıyordu.

Sıradanlığın içinde kaybolmuştu.
Bu durum Kit’in de sinirlerini bozuyordu. Yeteneklerini ve içindeki renkli kişiyi göremeyenler için o tuhaf birinden ibaretti. Fakat tuhaflığının yanında kalbinde bolca gülümsemeye ve hayale yer ayırmıştı. Ailesiyle baş gösteren bir kriz sonrası Kit demode bir döpiyes giyerek kendini geçici bir işçi olarak iş dünyasına geçiş yapmış halde buldu. Bol bol fotokopi çekiyordu. Birbirinin aynısı bölmelerden bir tanesi Kit’e ayrılmıştı. Kendini kaybolmuş gibi hissediyordu. Bu da yetmezmiş gibi patronunun kendisinin rahatı ve keyfiyle fazlaca ilgilendiğinin farkında bile değildi.

‘The Salesman’
Bu sırada aldığı bir kart Kit’in merakını cezbetmişti. Ardından bir kart daha derken Kit kartta yazan adrese gitmeye karar verdi. The Store adı verilen bir dükkânda buldu kendisini. Renkli, tuhaf bir yerdi. Asıl gariplik ise dükkanın sahibi Salesman’de idi. Kit başta inanmak istemedi ama galiba çocukluğundan beri hayalini kurduğu şey gerçek olacaktı: Büyük olasılıkla çok yakında bir ‘tek boynuzlu at’ sahibi olacaktı. Gerçek olmadığını söyleyenlere inat biliyordu, hissediyordu. Ama bir takım şartları yerine getirmesi gerekiyordu.

Ufak çaplı bir kriz!
Bir yandan sıradan ve sıkıcı işine odaklanmaya çalışıyor bir yandan da tek boynuzlu atına layık olacak bir yuva inşa ediyordu. Hırdavatçıda tanıştığı Virgil, en büyük yardımcısıydı. Ailesi ise Kit’in ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordu. Kısa süreliğine büründüğü yetişkin tavırlarından eser kalmamıştı. İş yerindeki başarısızlığı, insanların farklı olanları bir türlü kabul edemeyişi, ailesinden bir türlü göremediği koşulsuz güven de eklenince Kit ufak çaplı bir krizin tam ortasında kaldı.

İnancını kaybetmeyecekti.
Yetişkin olmak istiyordu fakat çocukluğuna veda etmek istemiyordu. Tek boynuzlu atı gelince dertleri sona erecekti. Yıllardır sahip olmak istediği en yakın arkadaşına nihayet kavuşacaktı. Ve belki de hayatında en çok istediği şeyden vazgeçme fedakârlığını gösterebilirse, işte o an yetişkin olmak için ilk ve en büyük adımı atacaktı. Bencilliğini ve hayallerini bir kenara bırakıp, hayatını yoluna koyacaktı. Bunu yaparken de gökkuşağına ve sihre olan inancını kaybetmeyecekti.

İyi seyirler…

Serinletici Sinema Kulübü puanı:

Fragman: