by Serinletici Sinema Kulübü bu hafta eğlendirirken düşündüren bir filmle karşınızda! 2000’li yılların başında çekilmiş olan ‘What Women Want’ filmi, ezelden beri var olan fakat bir türlü doğru cevabı bulunamayan sorulara cevap bulmaya çalışacak.
Tek kelimeyle mükemmel(!)
Nick Marshall, başarılı bir reklamcı olmasının yanı sıra ukalalığı ve bencilliği ile tanınmıştı. Kazanmak onun için bir hobiydi ve bu sırada kimin kalbinin paramparça olacağı Nick’i ilgilendirmezdi. Karısından boşanmıştı, kızı ile arasındaki ilişki ilelebet sallantıdaydı. Arkadaşı yok denilecek kadar azdı. Fakat reklamcılık sektöründeki başarısının getirdiği mutluluk yüzünden, hayatının köhne eski bir eve benzediğinden habersizdi. Zengindi, iyi bir kariyere sahipti, yakışıklıydı… Tek kelimeyle hayatı mükemmeldi.
‘Bir kadın’
Nick, iş yerinde yeni bir terfi beklerken hiç ummadığı bir haberle sarsıldı: İstediği pozisyona başka biri layık görülmüştü; dahası bu kişi bir kadındı! Nick Marshall’ın bir kadın patronu olacaktı. İnanılacak gibi değildi. Darcy McGuire’ın ise bu duruma alışması daha kısa sürmüştü. İş dünyasında başarılarıyla ünlenmişti. Fakat bu ünü, Nick Marshall’a kadar ulaşmamıştı belli ki. Darcy, bundan böyle Nick’in amiriydi. Bu durumu kabullenemeyen Nick, Darcy McGuire’ı işinden etmek için ona yakın olmaya karar verdi.
İlginç yetenek…
Kadınları anlamadığı ve empati yapamadığı bilinen Nick’in düşüncesi herkesi yanıltmaktı. Bu sebepten kadınların günlük yaşamına dair birkaç detayı hayatına uygulamaya karar verdi. Bu sırada Nick’in başına talihsiz bir kaza verdi. Pek çok insanın hayatına mal olabilecek kazadan Nick sağ olarak kurtuldu. Fakat bu kaza ile Nick ilginç bir yetenek kazanmıştı: Artık kadınların aklından geçen düşünceleri duyabiliyordu!
Dahiyane plan!
İlk başta delirdiğini düşünen Nick, sonrasında saçma bir kamera şakasına maruz kaldığından şüphelendi. Kadınların ne düşündüklerini duyabilmesi korkutucu bir hal almaya başlamıştı. Dışarısı Nick için güvenli değildi; kadınların düşünceleri git gide katlanılmaz bir hal almaya başlamıştı. Nick bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünürken bir an hata yaptığını fark etti. Kazandığı bu yeni yetenek sayesinde patronu Darcy McGuire’ı alt edebilir ve hak ettiği terfiye ulaşabilirdi. Nick’in planı dahiyane idi: Kaleyi içten feth edecekti.
Kurcalanan zihinler…
Nick davranışlarını, patronu Darcy ve diğer kadınların düşüncelerine göre şekillendiriyordu. Kaba, ukala adam gitmiş; yerine düşünceli, ince fikirli ve hoşgörülü biri gelmişti. Darcy, Nick’teki değişime inanamıyordu. İnanamadığı bir başka konu da daha bir dakika önce düşündüğü şeylerin Nick Marshall’ın dudaklarından dökülmesiydi. Başta onun hakkında edindiği fikirleri değişmişti, karşısında yaratıcı ve insanları önemseyen biri vardı. Profesyonel düşüncelerinden ziyade Nick’in kendisinde hissettirdiği duygular Darcy’nin zihnini kurcalar olmuştu.
Kalp ve vicdan…
Nick, nefret ettiği bu yeteneği çıkarına uygun bir şekilde kullanmıştı. Bunun sonucunda hem yeni amiri Darcy McGuire’ın işini hem de kalbini çalmayı başarmıştı. Bu durumdan mutlu olması gerekirdi aslında; fakat mutlu değildi. Başarılı bir kadının işine sebep olmuştu; aynı göreve kendisi getirilmişti, ama bu göreve layık değildi. Bu güzel ve eşsiz kadına ise hiç layık değildi. Nick Marshall, hayatında ilk defa kalbinin ve vicdanının sesini dinlemeye karar verdi. Kolay olan ve doğru olan arasında seçim yapmasının zamanı gelmişti.
İyi seyirler…
Serinletici Sinema Kulübü puanı:
Fragman:
