Serinletici Sinema Kulübü: Winter’s Tale

Share

Serinletici Sinema Kulübü bu hafta aşk ile kader arasında kalan bir hikaye ile karşınızda. Pazartesi gecesi sineması ‘Winter’s Tale’ sizlere ışık ile karanlık arasındaki bir masalın nasıl mucizeler barındırabileceğini anlatacak.

Yetenekli bir hırsız!
Peter Lake’in ilginç bir yeteneği vardı: Hırsızlık. Bu konuda bir hayli tecrübe sahibiydi. Evet her biri kötü tecrübelerdi; fakat Peter’ın hayatını idame ettirmesini sağlayan tecrübelerdi. Yine bir gün hırsızlık için girdiği bir evde bambaşka bir şey tecrübe edecekti: Aşk… Peter için evler, kilitler, ev sahipleri, anahtarlar; hepsi aynıydı. Yıllar içinde hemen hemen birbirinin aynısı evler ve ev sakinleri görmüştü. Fakat bu defa gördüğü kişi, bugüne kadar gördüklerine hiç benzemiyordu. O, benzersizdi…

Nezaket gereği…
Beverly Penn, bir hırsızla karşılaştığında önce panikledi. Sonra soğukkanlılığını korudu ve her görgülü ev sahibesinin yapacağı gibi, nezaket gereği bu beklenmedik misafire bir fincan çay ikram etmeyi teklif etti. Hırsız önce ona güldü, sonra ise bu güzel kadına aşık oldu. Peter, karşısındaki güzel kadının kim olduğunu dahi bilmiyordu; fakat şu an paylaştıkları şey tıpkı büyülü bir an gibiydi, vazgeçilmedi. Nefes almak gibi alelade bir şeydi bu güzel kadınla karşılıklı sohbet etmek ve onu içine çekmek…

Mükemmel çift(!)
Peter ve Beverley, bir anda mükemmel bir çift oluvermişlerdi. Birisi hırsızlıkla hayatta kalmaya çalışırken bir diğerinin yaşamı kaderin elindeydi. Beverley’nin aldığı her nefes, onu kendi sonuna daha da yaklaştırıyordu. Çaresiz bir hastalıktı onunki, günleri sayılıydı. Peter bunu öğrendiği an yıkılmıştı. Fakat bu güzel kadından vazgeçmeyecekti. Bir hırsızın başına gelebilecek en kötü ve en harika şey olmuştu: Beverly, Peter’ın kalbini çalmıştı. Peter ise tüm kalbini ve ruhunu Beverly’e teslim ederek karşılık vermişti ona.

Kararan ruhlar…
Beverly’nin ölecek olması dayanılmaz değilmiş gibi Peter’ın başındaki belalar hayatını her geçen gün çekilmez kılıyordu. Eski patronu Pearly Soames peşindeydi, Peter’dan istediği tek şey, ölmesiydi. Çünkü bu korkunç adam yüzlerce yıldır dünya üzerindeki ruhları karartıp, mucizeleri yok ediyordu. Peter, ona ihanet etmişti, dolayısıyla sonsuz karanlığa karışmayı kabullenmişti. Peter’ın karanlıkla mücadelesi, Beverly’nin ölümüyle yok olmuştu. O halde mücadele etmeyecekti. Sevdiği kadını kaybetmek, başına gelebilecek en kötü şeydi.

Eski bir hikaye…
Beverly’nin kaybıyla baş edemeyen Peter, bu korkunç ve karanlık adamın karşısına çıktı. İstediği tek şey yok olmaktı. Fakat Peter ölmeyi beklerken zamanda yolculuk yaparak kim olduğunu bile bilmediği biri olarak yaşamaya başlamıştı. Tesadüfen tanıştığı Virginia Gamely’nin yardımıyla geçmişini bulmaya çalışacaktı. Geçmiş, kapalı bir kutu gibiydi. Kutunun içinde fazlasıyla acı ve kalp ağrısı saklıydı. Yine de bunlar yaşanan güzellikleri asla silemezdi. Geçmiş; iyi ve kötü, umut ve kader, mucizeler ve sevgi arasındaki eski bir hikayeyi anlatıyordu çünkü.

Daha çok mucize!
Peter Lake, hatıralarıyla baş etmeye çalışırken bir yandan da mucizelerin gerçekleşmesini sağlıyordu. Dünya böyle bir yerdi; aynı anda hem iyi hem de kötü şeyler olabilirdi. Eğer mücadele etmeyi bırakmazsanız; daha çok mucizenin gerçekleştiğini izleyebilirsiniz. Ve eğer hala mucizenin gelip sizi bulmasını bekliyorsanız, kendi yarattığınız mucizelerden bihabersiniz demektir!
Aşık olun, fantastik masallara inanın, kalbinizi romantizme açın ve bu güzel pazartesi akşamınızı Winter’s Tale’e ayırın.

İyi seyirler…

Serinletici Sinema Kulübü puanı:

Fragman:

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...