by 
Red Bull’un 2025 pilot kadrosu konusunda yaptığı değişiklikler, Formula 1 dünyasında beklenen bir sürpriz oldu denebilir.
Sergio Perez’in takımdan ayrılması, uzun süredir beklenen ve belki de geç kalmış bir karar olarak değerlendirildi. Perez’in performans düşüşü, zihinsel olarak 2022’nin sonu ve 2023’ün başında başlamış gibi görünüyordu. Red Bull’un, McLaren ve Ferrari’nin gerisinde kalmasının ardından Perez’in performansının artık yetersiz olduğu kabul edildi ve bu değişiklik yapıldı. Perez’in getirdiği mali destek önemli olsa da, takımın performansı ön planda tutuldu.
Liam Lawson’un Perez’in yerine gelmesi, birçok kişi için bir risk. Verstappen’in dominasyonunun devam etmesi ve Lawson’un bu baskıyla başa çıkamaması durumunda, Red Bull’un geçmişte birçok sürücünün kariyerini bitirmesi gibi, Lawson’un kariyeri de tehlikedeydi. Ancak, Red Bull’un genç yeteneklere verdiği şanslar ve Lawson’un kısa sürede gösterdiği potansiyel, bu riski bir nebze azaltıyor.
Yuki Tsunoda’nın durumu ise ilginç. Honda ile olan bağlantıları ve karakteristik özellikleri sayesinde, belki de hak ettiği RBR koltuğuna geçmesini önledi. Ancak, bu durum Red Bull’un genç sürücülerine verdiği desteğin ve uzun vadeli planlarının bir göstergesi olabilir.
Son olarak, Isack Hadjar’ın RB takımına geçişi, F2’de şampiyon olamasa da, altyapıdan gelen doğal bir terfi olarak görülebilir. Hadjar’ın yerine belki bir yıl daha F2’de kalıp, Franco Colapinto gibi bir başka genç yeteneğin grid’e getirilmesi düşünülebilirdi, ancak Red Bull’un genç sürücü yetiştirme felsefesi açısından bu karar mantıklı görünüyor.
Bu değişiklikler, Red Bull’un hem performans hem de gelecek planlaması açısından stratejik hamleler olduğunu gösteriyor.
