Alman otomotiv devi Volkswagen, elektrikli araçlara geçiş sürecinde yaptığı radikal isimlendirme değişikliğinden geri adım atıyor. Son yıllarda ID serisi adı altında elektrikli modellerini tanıtan marka, geleneksel isimlendirme stratejisini terk etmişti. Ancak bu yaklaşım, beklenenin aksine markaya olan bağlılığı artırmak yerine kullanıcılar arasında kafa karışıklığına yol açtı.
Volkswagen’in pazarlama ve satış direktörü Martin Sander’in Auto Und Wirtschaft’a verdiği röportajda, bu isimlendirme stratejisinden vazgeçileceği net bir şekilde ifade edildi. Sander, “ID.2all veya ID.Every1 gibi isimler üretim modellerinde kullanılmayacak. Seriye ait yeni isimleri, lansman tarihlerine yaklaştıkça açıklayacağız” dedi. Bu açıklama, Volkswagen’in ikonik model adlarına (Golf, Passat, Polo gibi) yeniden hayat vereceğinin sinyali olarak değerlendiriliyor.
Bu gelişme, tüketici alışkanlıklarını ve markaya olan duygusal bağı yeniden merkeze alan bir stratejinin habercisi. Geleneksel isimler, yıllar içinde kullanıcılar için yalnızca bir model adı değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı ve güven duygusunun temsili hâline gelmişti. Elektrikli araç devriminde bu bağı göz ardı etmek, markaların müşterileriyle olan bağını zayıflatabiliyor.
Benzer bir süreç, Volkswagen Grubu’nun bir diğer markası Audi’de de yaşanmıştı. Audi, başlangıçta elektrikli modeller için çift haneli (örneğin A4, A6), içten yanmalı motorlar için ise tek haneli rakamlar (A5, A7) kullanacağını açıklamıştı. Ancak gelen tepkiler sonrası bu karardan vazgeçerek “E-Tron” ve “TFSI” etiketlerine sadık kalmayı tercih etti.
Bu bağlamda, Volkswagen’in isim politikasında attığı geri adım sadece bir pazarlama tercihi değil, aynı zamanda tüketici psikolojisini ve marka algısını önemseyen daha bütünsel bir yaklaşımın göstergesi olarak öne çıkıyor.