90’ların en kült filmlerinden biri Pretty Woman. Julia Roberts’ı Julia Roberts yapan, romantik komedi dendiğinde akla ilk gelenlerden. Varlıklı iş insanı Edward, Vivian isimli genç ve güzel bir hayat kadınıyla tanışır, birbirlerine aşık olurlar ve hikaye başlar.
O dönem fırtınalar koparan, içimizi ısıtan, hatta aşka inancımızı tazeleyen film bugün çekilseydi aynı etkiyi yaratır mıydı sizce? Yine o naiflik ve sıcaklıkla izler miydik? Varlıklı bir iş insanının bir hayat kadınıyla yaşadığı aşk günümüz dünyasında ilgimizi çeker miydi?
Julia Roberts’ın cevabı net: “Hayır!” The Guardian’a verdiği son röportajda Pretty Woman gibi bir filmin günümüzde çekilebileceğine inanmadığını söylüyor. Ve ekliyor: “Üzerinde tartışacak, sinirlenecek birçok konu bulurduk.”
Aynı röportajda Notting Hill‘e de değinmeden geçmiyor Roberts. Teklif geldiğinde ve senaryoyu okuduğunda “Düşünebiliyor musunuz? Dünyaca ünlü bir aktris kitabevi sahibi sıradan bir adama aşık oluyor. Ne kadar kötü bir fikir!” diye iç geçirmiş. Neyse ki film ekibiyle iyi anlaşmış ve rolü filmin yönetmeni Roger Michell ve senaristi Richard Curtis hatırına kabul etmiş. İyi ki de etmiş.
Vogue
