Yetişkinler İçin Beslenme Çantası – Pelin Yılmaz

Share

Bir kitap düşünün deneme türünde yazılmış içinde hayattan kesitlerin bulunduğu ama bu kesitlerin samimi bir dil ile anlatıldığı ironi ile okuyucuyu düşündürmek isteyen bir yazar. Bu tarz bir kitap arıyorsanız sizi hemen yazıya alayım. Seveceğinizi düşündüğüm ve benim okurken keyif aldığım bir kitap oldu Yetişkinler İçin Beslenme Çantası.

Okurken aynen şu düşünceler içindeydim.
“-Valla haklı.
-Doğru diyor.
-Ben de acaba bunu yaptım mı? Yaptıysam yaptım aman.
-Bak bu yönden düşünmemiştim.
-Acaba bunu yapan cidden var mı? Varsa benden uzak olsun.” gibi düşünceler ile denemeleri okudum. Benim için çok güzel bir deneyimdi.

Yazarın dilini çok beğendim. Sizi yormadan güldüren sizi düşündüren ayrıca sizinle konuşan bir üslup ile kalemini konuşturmuş. Konuştururken hayatında yaşadığı ve gözlemlediği olaylara da dem vurmuş. Bence bunun en büyük etkisi Türkiye’de yaşamak çünkü başka ülkelerde bunların yaşanılacağını düşünmüyorum ben. Yaşanılıyorsa ise kesin Türkiye’ye gelinmiş başka açıklaması olamaz.

Batıl inançlar, çocukluktaki komşu teyzeler,(O komşu teyzeler hala var.) şimdiki zamandaki züppeler, yaşanılan olaylara sitem veya gülüp geçme, başka insanların garip düşünceleri ve filmlere farklı bakış açılarını gibi konular yer alıyor. Daha bir çok konu var tabiki. Beni etkileyen bir çok konu oldu. Ve en çok hoşuma giden ise “bunları düşündüğüm ama ifade edemediğimi başkasının da düşünüp ne de güzel de yazmış tebrik ederim valla.” bu sözleri bana söyletmesi oldu.

Ayrıca kitapta karikatürler de bulunuyor ben onları da sevdim.

Hayatınızın zorluklarını biraz da olsa güleceğiniz başka bir gözle bakmanızı sağlayan bir kitap. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Tekerlekli Diskoyla Aşırı Hız Yapan Keko

“Vvroooooaavorvor” sesleriyle karışık, eski disko ve kendisinin de sevmediğine emin olduğum tekno şarkılar eşliğinde gece gündüz aşırı hızla tur atan bu kekolar, “Kızım biz serseriyiz, arabamız da var, seni yerim!” mesajı verme peşindedirler. Lakin çocuk uyuyan sokakta 200 basıyorsun be paşa. Tavlayabileceğin maksimum şey üst kat komşumun nefret dolu kocası. Haydi bunu Bağdat Caddesinde yapıyor ol. Sen o hızla giderken hangi kadının seni görüp, algılayıp “Hey, tarzına bayıldım! Haydi öpüşelim!” demesini bekliyorsun arkadaşım? Seni de değil, dandik arabanı hepi topu 1 saniye görüyoruz. Ha, dur yahu, siz o yüzden mi aynı caddeden 45 kere geçiyorsunuz? Mantıklı. 45 saniyede insan orta halli bir rakun bile tavlayabilir.”

Nerede Bıraktıysan Oradadır

Gençlik yıllarımın ilk zamanlarında annemden en çok duyduğum şeylerden biri de “Nerede bıraktıysan oradadır” cümlesi olmuştur. Muhtemelen hepinizin aşina olduğu bu cevap, genellikle “Annea! Tişörtüm nerede? Çorabım nerede?” gibi sorulara tekabül eder. Yaş ilerledikçe sorularımız azaldığı gibi, sorularımızın şekli de evrim geçirir. Bir zaman sonra ev arkadaşına “Ya benim Ipad’imi gördün mü? Geçen pi sayısını 3 almıştık. Nerede o?” gibi sualler sormaya başlar insan. Yaş daha da ilerlediğinde bu sorular iyice kafa karıştırır. Zira soruyu soran artık siz değil, anne babanızdır. “Gözlüğümü gördün mü? İlaçlar nerede? Uzaktan kumanda?” muadili sorularla karşılaşınca ağzınızdan şu cevap çıkıverir “Nerede bıraktıysan oradadır.” İşte gençliğin, güzelliğin, tatlılığın bittiğini o dakika anlarsınız. Tebrikler. Yaşlandınız.”

“Yerine göre davranmamaktan bahsetmiyorum elbette. Ortamına göre prenses, ortamına göre küfürbaz olmasını bildiği sürece “Ya s.tir et” diye içlenen kadını ayıplamak kimsenin üzerine vazife değildir diye düşünüyorum. Yani düşünsene okuyucu, hangi kadın sokakta tacize uğrayınca, ağzına yüzüne gaz bombası yiyince, şiddete maruz kalınca, gencecik insanların öldürüldüğünü görünce “Aman, salak!” diye tepki verir ki? Siz de vermeyin.”

“Çok beğendiğiniz bir şey alıp, kullanmaya kıyamadığınız için bozulup, çöp olmasını görmek kadar saçma bir şey yok şu hayatta. Ya almışsın kullan işte. Belki o özel gün hiç gelmeyecek. Dandik bir salı günü bile olsa, o pek sevdiğin şeyi acımadan kullanmak lazım. Yoksa insan bekleye bekleye b.ka dönüyor.”

Fulden Ufacık

İstanbul Üniversitesi’nde işletme eğitimi gören Fulden, okuduğu kitaplar ile kitap sevgisi aşılamayı amaçlıyor. Onun istediği hayatınızdaki dertlerden beş dakika bile olsa uzaklaşıp başka dünyalara yelken açmanızı sağlamak.

You may also like...