Başlı başına bir tür sayılır mı emin değilim; ama Kıymetli Şeylerin Tanzimi’ni elinize almanızın ardından kısa bir sürede anlayacağınız ilk kategorik değerlendirme, kitabın bir kesit kitabı olduğudur.
Kitabın içerisinde olmasını oldukça dileyebileceğim bir aile ağacı düşünün. Birbirleriyle çoğunlukla akrabalık ilişkisi bulunan insanların hayatlarının bir dönemine tanıklık etmeye hazırlanabilirsiniz.
Konunun bir noktada başlanıp diğer noktada bağlanma beklentisini; belki de klasik bir kitap beklentisini olumlu yönde yıkacak hayatsal kesitler içeriyor Kıymetli Şeylerin Tanzimi.
Çıkış noktası olarak Fırat ile Sevim’in hayatını koyacak olursak, kızları Nazlı, Fırat’ın onlarla yaşayan ve ortalığa tuhaflık tohumları bırakan abisi Demir. Bir aile. Bir ev. İçten içe yaşanan sorunlar, bir şeyleri birbirine dahi itiraf edilmedikçe olumlu yöne sürüklenmeyeceği açık olan hayatlar.
Sevim’in üniversite öğrencisi kardeşi Mert. Annesi ve babası Nermin Hanım ile Fikret Bey. Mert için banal olmasının yanında, herkesin onu cebinden çıkartacağına da emin olduğu kız arkadaşı Gülendam (aile ağacına bağlanamayacak muhtemelen en güçlü karakter).
Fırat’ın ailesi, kuzenler, Mert’in arkadaşı İlker… Saymaya kalksak muhtemelen bir çift elin parmaklarını geçmeyecek karakterde incelediğimiz Türk aile kesitleri… Her gün devam edecekmiş gibi aramızda, azalan kitap sayfaları içinde “biraz daha devam etseydi keşke” diyecek kadar samimi.
Bir kitaptan beklentinizi sorgulayıp, sonunda sizi samimiyetle vuran bir yapısı var Kıymetli Şeylerin Tanzimi’nin. Bir sonuç beklemeden dahil olma, sizi içerisine çekme. İşte gizli silahları da bunlar.
Kısa sürede dahil olup bu silahlara yenilmek isteyeceksiniz…