by Güneş enerjisi, ABD enerji sahasında büyük bir dönüşümün parçası olarak hızla yükseliyor. ABD Federal Enerji Düzenleme Komisyonu (FERC), Temmuz 2023’e kadar olan verilere göre, güneş enerjisinin ABD elektrik üretim kapasitesine yaklaşık 1.824 megavat (MW) yeni kapasite eklediğini açıkladı. Bu, eklenen toplam kapasitenin yüzde 67,2’sinin güneş enerjisinden geldiği anlamına geliyor. Bu, güneş enerjisinin ABD’deki toplam kurulu üretim kapasitesi içindeki payını yüzde 7,12’ye çıkardı.
ABD Enerji Bilgi İdaresi’nin (EIA) son “Aylık Elektrik Enerjisi” raporuna göre, güneş enerjisinden üretilen elektrik Temmuz 2022’ye göre yüzde 22,3 oranında arttı. Bu, diğer tüm enerji kaynaklarını geride bırakan büyük bir büyüme oranıdır. Çatı tipi güneş enerjisi de yüzde 26,6’lık bir artış yaşadı. Bu veriler, güneş enerjisinin ABD enerji portföyünde giderek daha büyük bir oyuncu haline geldiğini gösteriyor.
FERC’in tahminlerine göre, Ağustos 2023 ile Temmuz 2026 arasında güneş enerjisine toplam 84.392 MW ek kapasite ekleneceği öngörülüyor. Bu, rüzgar enerjisine tahmini ilave kapasitenin (21.341 MW) neredeyse dört katı ve doğal gaz için tahmini ilave kapasitenin (4.660 MW) neredeyse 20 katıdır. Ancak bu tahminlerin muhafazakar olabileceği de unutulmamalı.
Bu tahminler gerçekleşirse, 2026 yazının sonuna kadar güneş enerjisi ABD’nin kurulu üretim kapasitesinin yüzde 12,9’undan fazlasını oluşturacak. Bu, güneş enerjisinin rüzgarı (yüzde 12,4), petrolü (yüzde 2,6) ve nükleeri (yüzde 7,5) geride bırakacağı anlamına gelir. Henüz uzun bir yol kat etmesi gereken güneş enerjisi, kömürün (yüzde 13,8) hemen gerisinde yer alacak gibi görünüyor. Doğal gazın (yüzde 41,8) hala kurulu üretim kapasitesinin en büyük payına sahip olacağı tahmin ediliyor. Bununla birlikte, tüm yenilenebilir kaynakların (güneş, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle) toplam karışımı yüzde 34,1’i bulacak.
Güneş enerjisinin hem yeni kapasite hem de fiili elektrik üretimindeki güçlü büyümesi, güneş enerjisi çağının başladığını gösteriyor. Üç yıl içinde, güneş enerjisi ABD üretim kapasitesinin sekizde birinden fazlasını oluştururken, tüm yenilenebilir kaynakların toplam üretim kapasitesi kömür veya nükleer enerjiden daha fazla olacak ve doğal gazınkine yaklaşacak gibi duruyor. Bu, sadece ABD için değil, tüm dünya için umut verici bir enerji dönüşümü.
