by Hayatınızda yaşadığınız ilişkileri düşünmenizi istiyorum. Aile, iş, arkadaşlık ve sevgiliniz (eşiniz) ile olan ilişkileri. Nasıl tanımlarsınız bu ilişkileri ? Herkes gibi mi yaşıyorsunuz yoksa bizim ilişkimiz özel ve sıra dışı kimseye benzemez bir ilişkimiz var biz özeliz mi diyorsunuz?
Sizi biraz rahatsız edeceğim. İlişkinizin olduğunu herkese duyurmaktan yaşadığınız her anı ölümsüzleştirmek hoşunuza gidiyor mu? Ya da sadece bizim bileceğimiz anılar olsun yeter düşüncesinde misiniz? Bu sorulara dürüstçe cevap vermenizi istiyorum. Bilirsiniz ilişkilerde dürüstlük önemli. Ya da o eskiden miydi ben mi bir şeyler kaçırdım?
Günümüz internet çağı. Bunu inkar edemem. Hatta internet ile haşır neşirimdir ancak benim için internet kitap araştırmak, güzel kitabı satın almak ve bilmediğim konular hakkında bilgi edinmek, gitmek istediğim yerler hakkında bilgi edinmek, okuduğum kitapları fotograflamak (valla okuyorum okumazsam bu kadar yazmamam) ile geçiyor.
Evet herkes gibi bir İnstagram hesabım var ancak yaşanılan ilişkileri, insanların benim hayatım daha iyi (!) benim sevgilim daha anlayışlı (!) diyerek koydukları her hikayenin, her fotografın arka planını okuduğum kitaplar sayesinde görmeye başladığımdan beri bu instagram hayatının şaşalı dünyasından kopmaya başladım. Özellikle de insanların internet üzerinden sevgili bulma düşüncesini gelen her mesajı silerken içimden kahkaha atıp gülüyorum. Bazen de dışımdan kahkaha atıyorum.
Gelelim ilişkilere; her ilişki internet ortamında yaşananlar gibi değil. Bunun iç yüzünü Dikili İlişkiler kitabıyla daha da ayrıntılı bir şekilde okumaya hazır mısın?
Bu kitap ile hem düşünecek hem de güleceksiniz. Garantisini veriyorum. İnsanlar ile ilgili düşünceleriniz ne olursa olsun illa ki birileri ile konuşuyorsunuz, Peki her konuştuğunuz kişiyi onu sevdiğiniz için konuşuyorsunuz yoksa o kişiye ihtiyacınız mı var? Eğer o kişiye bir işinizi halletmek için ihtiyacınız varsa ve altını çiziyorum “mecburen” konuşmak zorundaysanız bu ilişki türü Dikili İlişki. Tebrik ederim. Bir Dikili İlişkiye sahip oldunuz gösterin bakalım marifetlerini.
Kitap beş bölümden oluşuyor. Bu bölümlerin her birinin alt başlıkları mevcut. İlişkileri anlatırken verilen örnekler, yaşadığı olayları anlatması ve en önemlisi kitabın dilini çok sevdim. Sanki söyle diyor. “Bak ben yazıyorum, ee o kadar da örnek verip anlatıyorum bir an önce kendini toparla ve sadece kendin için yaşamaya başla.”
Size hem gerçekleri yüzünüze çarptıracak hem de gülmenizi sağlayacak kişisel gelişim kitabı.
Eğer bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız mutlaka bu kitaba bir şans vermelisiniz.
“Birine ihtiyacı olma isteği bu dünyanın illüzyonlarından sadece biri ama unutma yeterince dikkatli bakarsan her illüzyonu çözebilirsin. O sihir gösterilerinin en büyük numarası bu. Çok yakından bakarsan kaçırırsın. Resmin tamamını görmek için daha uzaktan bakman gerekli. Hatta belki kuş bakışı. Güzel bir haberim var: Bunun için kanatların var!”
“Bazen iyi şeylerin inşa edilmesi için, eskilerin yıkılması gerekir.”
“”En uzun çaresiz geceni düşün. sabah olmadı mı, oldu. Yine olur!” Edebiyat bizi genelde yaralasa da, ara ara da canlı tutmak için elinden gelini yapmış. Bu yetmezse bir de Halide Edip’ten var: “Günün en karanlık anı, şafağa en yakın anıdır.””
“Mutlu insanlar anı yaşıyor, anı kaçırmıyor, geçmişe takılıp kalmıyor. Ve en önemlisi bunu kanıtlama ihtiyacı duymuyor. Sosyal hayatları ve ikili ilişkileri dengede olduğu için her şeyi belgeleyerek teşhir etmek e mecburiyeti de ortadan kalkıyor.”
“gerçek aşk saygıyı atlamaz. İnsanlığımız bizim sanırım en büyük servetimiz ve bize bunu hatırlatan ilk şey duyduğumuz ve gördüğümüz saygı. Gerçek aşk, şüphe etmez. Güvenlidir, güvenilirdir.”
“Hayat aşırı akıllı bir mekanizma, kandırabileceğimiz bir şey değil. Herkes yapıyor diye bir şeyi yapmanız gerekmez ya da mutluluğun formülü çoğunluğun yaptığı şeyde gizli diye de bir şey yok.”
“Büyük ormanların içinde yangın sıçramasın diye yollar açılır. Güvence boşlukları ile ormanı parçalarlar. Evet, ağaçların bazıları feda eder kendini o boşluklar olsun diye ama bütün bir orman tamamen yanmaktan kurtulur. Siz de boşluklar verin, tüm varlığınızın içinde. Sizi kimse tamamen tanıyıp, ele geçirmesin.”
