Keke Rosberg Röportajı

Share

1982 Formula 1 şampiyonu Keke Rosberg, 6 senedir medyaya konuşmuyordu. Fakat oğlu Nico Rosberg’in şampiyon olmasıyla sessizliğini bozdu.

Nico Rosberg, Damon Hill gibi babasının ardından şampiyon olan ikinci Formula 1 pilotu oldu. Baba Rosberg, oğlunun şampiyonluk yarışını büyük ölçüde kilometrelerce uzaktan izleyerek küçük bir tarih yazmayı başardı.

Baba Rosberg, son yıllarda oğlunun kariyerine zarar vermemek için düşük profilli bir baba olmayı tercih etti ve uzakta durdu.

Oğlunun şampiyonluğunu gören Keke, hemen Abu Dhabi’ye uçarak kutlamalara yetişti. Bu şampiyonluğun ardından Baba Rosberg, basına demeç vererek sessizliğini bozdu.

Padokta konuşan Rosberg “Benim görevim gizli destek. Unuttuğunuz şey benim 1 Ocak 2010’dan beri, 6 senedir tek bir röportaj dahi vermemiş olmam. O günden beri ilk defa röportaj veriyorum ve bugün bunu engellemek zordu.” dedi.

Son günlerde neredeydiniz?

Keke Rosberg: Dubai’de.

Otelde mi?

KR: Otelde ve bugün zaman zaman arkadaşların evinde.

Son yıllarda arka planda kaldınız, değil mi?

KR: O dönemde arka planda kalmam gerekiyordu. Buraya gelme şansım yoktu. Buraya gelmiş olsaydım, 3 gün boyunca bir dakika bile sakin geçmezdi. Nico ile konuştum ve ona: ‘Bak şimdi, ben gelemem. Bu işe yaramaz.’ dedim. Bu yüzden gelmedim.

Nico nerede olduğunu biliyor muydu?

KR: Nico hep biliyordu. Tam olarak nerede olduğumu bilmiyordu ancak Dubai’de olduğumu biliyordu.

Son turlarda Lewis, Nico’yu engelleyince nasıl tepki verdiniz?

KR: Biramdan derin bir yudum aldım ve her şeyin daha fazla ısınacağını düşündüm.

Verstappen atağında neler hissettiniz?

KR: İlk virajda kendisini hesap dışına çıkardı, öyle değil mi? Belki bir gün onu eğitmeye başlarlar. O çok yetenekli birisi ancak biraz eğitilmesi gerekiyor. Sürekli olarak harika sonuçları çöpe atıyor. F1 tamamen sonuçlardan ibarettir.

Nico’yu izlemek zor mu? Onu izlerken farklı hislere kapılıyor musunuz?

KR: Tabi ki. Baba olarak siz de hissetmez misiniz?

Oğlunun dünya şampiyonu olduğunu izleyen tek babasınız…

KR: Evet, birilerinin dediği gibi yaşarken bunu gören tek kişiyim. Tek kişi…

Bir gün bunun olacağını hayal ediyor muydunuz?

KR: Olacağını düşünüyordum. Ancak F1’de geldiğimde bir kuralım vardı ve 3 şey başarılmalıydı. İlk yarışını kazanmalısın, Monaco’da kazanmalısın ve dünya şampiyonu olmalısın. Nico’ya bunu söyledim. Artık bunun başarıldığını söyleyebilirsiniz. Oradaydım ve bunu başardım.

Onun sürüş stili sizinkinden farklı mı?

KR: Onun daha iyi bir aracı var.

Onun psikolojik açıdan güçlenmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

KR: Bilmiyorum. Muhteşem. Zihinsel gücünden ve adanmışlığından dolayı onu takdir ediyorum. Nico gibi birisinin adanmışlığını hatırlamanız lazım. Diğerleri nasıl yapıyor bilmiyorum. O % 110’unu veriyor. Tüm bunların onun nasıl F1 pilotu olduğuyla bir alakası yok. Kesinlikle alakası yok.

Mercedes’in takımda iki şampiyon pilota sahip olması takım içerisindeki dinamikleri değiştirecek mi?

KR: Değişir mi bilmiyorum ancak mutlu adam her zaman mutsuzdan daha iyi performans sergiler. Gelecek sene herkes gibi o da oyununu yükseltecektir. Jenson şampiyon olduğunda bunu yaptı. Ben de yaptım. O da muhtemelen yapacaktır.

Nico sizinle konuşurken çok duygusal göründü…

KR: Evet, çünkü bu bir aile sporu ve bunun benim için ne anlama geldiğini, kendisi için ne anlama geldiğini iyi biliyor.

Sizin için önemli olan ne? Kendi galibiyetleriniz mi, Nico’nunkiler mi?

KR: Hayır, benim galibiyetlerimin artık bir önemi yok. Çok öncede kaldılar. Dişçi olabilirdim. Benim için artık bir önemi yok. Nico’nunkiler önemli, onun performansı ve başarısı önemli.

Nico her cumartesi gecesi sizden mesaj aldığını ve o mesajda “gazı kökle” şeklinde bir ifade kullandığınızı söyledi…

KR: Biraz zor bir durum çünkü bir şeyler söylemeniz gerekiyor. Ancak ne söyleyebilirsiniz? İlk virajda spin atma? Bunu yapamazsınız. Bu yüzden moralini yüksek tutup eğlenmeye çalışıyorsunuz. Bu bir spor ve keyif alınması lazım. Baskı her zaman keyiften daha az olmalı.

F1’de bir çok büyük pilota karşı mücadele ettiği için zor zamanlar geçirdiğini düşünüyor musunuz?

KR: Oyun bu şekilde. 2014’te çoktan şampiyon olabilirdi. Çok yaklaşmıştı. Tabi ki son 3 sene olağanüstüydü, çok fazla baskı vardı ve her hafta sonu galibiyet mücadelesi verdiler.

Her sene şampiyonluk mücadelesi verirken yarış dışı kalıyorsanız bu gerçekten çok fazla zaman kaybetmenize neden olur. Singapur’da pole pozisyonundayken yaşanan direksiyon sorunu iyi değildi. Ancak bunlar sporun doğasında var.

Benim yarıştığım dönemde yol kıyısında motor patlattığı için duran birisini gördüğümüzde, birisi daha gitti diyorduk ve daha  fazla puan alıyorduk. O günler öyleydi. Şimdi araçlar daha dayanıklı ve her bir yarış dışı büyük bir felaket oluyor. Bizim günümüzde günlük hayattaki normal bir şeydi.

Günümüzde şampiyon olmak sizin döneminize göre daha mı kolay?

KR: Hayır. Ne daha kolay, ne de daha zor. Sadece tamamen farklı bir oyun. Bugünkü tenise bakarsanız 30 sene öncekiyle bir alakası yok. Bugün mükemmellik önemli. Uzun ve güçlü olmalısınız. Burada da aynısı geçerli.

Şampiyon olduğunuz sene sadece bir yarış kazanarak şampiyon oldunuz. Lewis bu sene 10 yarış kazanmasına rağmen şampiyonluğu kaybetti…

KR: Bu doğru. Ancak Lewis’in farkı bir sonraki en iyiye göre ekstra 50 beygir güce sahip olması. Benim o dönemdeki güç eksikliğim 250 beygirdi… Bu yüzden bu yumurtaları kıyaslayamazsınız. Yumurtalar aynı görünebilir ancak o günlerde çok farklıydı.

Nico’nun şanslı bir şampiyon olduğunu iddia edenlere ne diyeceksiniz?

KR: Ben Lewis’in iki defa şanslı olduğunu düşünüyorum. O yüzden Nico neden bir kez şanslı olmasın? F1’de şampiyon olmak istiyorsanız, çok fazla kötü şansa sahip olamazsınız. Monza’da şampiyon olabilirdim, 5. olmam gerekiyordu ancak Williams aracının arka kanadı koptu. Bunu hayal edebiliyor musun?

Motorsport

Tolga Erbak

Kırklareli’de doğan Tolga Erbak, ilk ve orta öğretimini aynı şehrin Lüleburgaz ilçesinde tamamladı. Eğitim yaşamına İstanbul Kültür Üniversitesi’nde işletme okuyarak devam eden Tolga, üniversite yaşamının ardından İngiltere’de dil eğitimini tamamladı. Bu süre zarfında online dergi EDergim’in genel yayın yönetmenliği, yabancı film/diziler için altyazı çevirileri ve çeşitli dergi & sitelere Formula 1 haber çevirileri yapıp köşe yazıları yazan Tolga, aynı zamanda Türkiye’de önemli yer tutan sözlük sitelerinden Limon Sözlük’ün de kurucusu. Tolga Erbak’ın 2010 yılında başladığı ilk romanı Gidecek Var, yaklaşık 1,5 yılda tamamlandı ve 2012′nin Aralık ayında, Cinius Yayınları’ndan çıktı. 2015 yılında Beykent Üniversitesi İşletme Yönetimi (MBA) bölümünde yüksek lisansını tamamlayan Tolga, yine 2015’te, internet kullanıcılarının değişen beklentileri çerçevesinde Limon Sözlük’ü yeniden konumlandırarak aktüel haber-eğlence sitesi Serinletici'nin kurulmasına öncülük etti ve halen Serinletici genel yayın yönetmenliği konumunda yer alıyor.

You may also like...