Vücutta, kalbin düşmanı strese neden olan en önemli faktör kaybetme korkusu. Bu korku herkeste farklı şekilde kendini gösteriyor. Kimi ailesini, kimi eşini, kimi işini ve mesleğini, kimi kariyerini kimi de çocuklarını kaybetme korkusu ile yaşamını sürdürüyor.
Kişiler için adeta bir kuruntu halini alan kaybetme korkusu, bazen bir takıntıya dönüşerek yaşamı çekilmez hale getirebiliyor. Kalp sağlığını korumak için stresin kontrol altına alınması gerekiyor. Kalbi üzmeden ona layık olduğu sevgi ortamını sunmak onu iyileştirecektir. Kalp çarpıntısız ve huzurlu olursa, vücut bütünlüğü olumlu etkilenir.
Kişinin yaşamı boyunca pozitif bir bakış açısına sahip olması, güzel görüş ve güzel düşünüş, kaybetme korkusu yaşamadan yaşamdan zevk almak ve peşin üzüntüler yaşamamak, ruh ve beden sağlığını olumlu etkiyecek, stresin de kontrol altına alınmasına yardımcı olacaktır.
Kuruntunun azalması yani bu korkunun ortadan kaldırılması stresin de hafiflemesine yardımcı olur. Bu kaygılarla, gergin ve stresli yaşantıyla mücadele noktasında ise profesyonel bir yardım yani psikiyatrist mutlaka devreye girmelidir.
Prof. Dr. Namık Kemal Eryol
Kaynak: İHA