Güç Mevsimi – A. Yasemin Eren

Share

Hayatın herkese eşit şartlar sunmadığını fark ettiğim zaman kendime şunu sordum: Neden onların durumu böyle? Daha sonra büyüdüm ve eşitlik kavramının ne olduğunu öğrendim. Fakat Dünya yine aynıydı ve kimse eşit şartlarda yaşamıyordu. Yine kafamdaki soruların cevabını aramak için çırpındım. En sonunda bu sorunun cevabını üniversitede işletme bölümünde okurken buldum. Gücü elinde tutan işletme (kişi) ayakta durup rakiplerine fark atarken onu takip eden işletmeler ise sadece güçlü taklidi yapmak zorundalar.

Peki bu güç bu kadar önemli bu kadar güzel ve çoğu kişi için en tepedeyken o en tepede o güce sahip olan kişiyi eleştirip dururken o gücün başka bir insanda olduğunu düşünün. Sonucun değişeceğini düşünüyor musunuz?

Kendi fikrimi soracak olursanız ben de yazar gibi güce sahip olan kişinin o güç için her şeyi yapacağını düşünüyorum.

“İnsan varoluşu gereği yapısında olumsuz duygular barındırır;haset, kin, nefret, hırs, intikam vb. Mayasında sapkınlık olan bir insan, bu duygusunu göstereceği uygun bir ortam bulamazsa, tam bir namus timsaline dönüşür. Güçsüzken çok adil davranan insan, iktidarı ele geçirdiğinde gerçek kimliğini ve kişiliğini sergilemeye başlar.”

Hiç düşündünüz mü gücü olmadan önce namuslu yaşayan biri güç eline geçtiği anda 180 derece değişip başka birine neden dönüştüğünü?

Güç için her şeyi yapacak insanlara yeni bir mevsim tanıtmanın zamanı geldi: Güç Mevsimi.

Dört mevsimin dışında yaşanan bir mevsim bu. Güçsüzsen en aşağıya itildiğin orada kimsenin yanına gelmediği ancak gücün elindeyken senin etrafında bir sürü kişinin olduğunu fark ettiğinde Güç Mevsimi kendini ortaya çıkarıp şovuna başlar.

“İnsanın elde ettiği güç, iktidar, para aslında onun gerçek kişiliğinin çiçek açmasını sağlayan mevsim değil midir?”

Sizi güç savaşının yaşandığı güçlünün gücü için her şeyi yaptığı bir dünyaya götüreceğim. Bu dünyada aşka yer yokken aşkın yeşermesi ile gücün çatışması kendini gösterdiğinde hayat eskisi gibi olmayacaktır.

“Güç erkeğe, güzellik kadına verilir.
Her şeyi yenen güç, yalnız güzelliğe yenilir.” Oscar Wilde

İşte bu sözü anlatan bir romanla karşınızdayım. Gücün en başında kendine yer edinen Hampton İmparatorluğu’nun başında bulunan Richard Hampton artık bu imparatorluğun başına torunu Emma Hampton’un gelmesinin zamanı geldiğini anladığında onu bu imparatorluğun CEO’su olan Daniel Raymond’un eğitmesini ister. Emma’yı gücün önemini anlaması gerektiğini öğretmelidir.

Bu imparatorluğu tehdit eden bir diğer güç vardır. Henry Goldman. Amerika’nın silah endüstrisinin baronu Henry Goldman uzun zamandır ortağı olduğu petrol ve finans şirketleri sahibi Richard Hampton ile aralarında anlaşmazlık işte bu dönemlerde kendini göstermeye başlamıştır.

Peki hangi taraf daha güçlü?

Okuyacağınız bu kitap sizi sarsarak insanlığın güç ile ilgili ilişkisini anlamanızı sağlayacak. İnsanlar için güç neden önemli? Savaşlar neden yapılıyor? Çıkarların önemine bir kere daha şahit olacaksınız. Peki ya aşk ? Güç ve aşk yan yana olabilir mi?

Okurken büyük bir keyif aldım. Düşüncelerimin pekişmesine yardımcı oldu. Kitabın seri bir kitap olduğunu ikinci kitabının da en yakın zamanda yayımlanacağını düşünüyorum. Çünkü kitap sizi etkisi altında bırakarak soruların cevaplarını aramanız için çağırıyor.

Entrika, güç savaşı ve aşkın içinde olduğu bir kitap okumak istiyorsanız aradığınız kitap Güç Mevsimi.

“İnsan hayatın çirkin ve güçlü gerçeklerini, arzularını elde edene kadar görmek istemiyor.”

“Dünyanın gerçekliğini bize sunulan haliyle kabul ederiz. Her şey görüldüğü gibi değildir, Emma. Nesnelerin ardında saklanan gerçekleri gördüğünde aydınlanmış olursun.”

“Işık karanlıktan çıkan insanların gözlerini acıtır, insan gördüğü şeylere anlam vermekte zorlanır. Bir müddet dış dünya ya uyum sağlayamaz, zamanla gözleri ışığa alışır ve güneşe bakabilecek hâle gelir. Geri dönüp içeridekilere bunu anlattığın da, onlar bu gerçeği kabul etmekte zorlanır hatta direnirler. Çünkü onlar karanlığa alışmışlar. Işığı görmeden önce sen de onlarla aynı fikirdeydin ama ışığı gördükten sonra ayrıştın, farklılaştın. Gerçeği görmek, ışığa bakmak cesaret ister. Karanlıkta kalmış kişilere gerçekleri göstermek, aydınlatmak istersen seni orada öldürebilirler. İşte hayatta böyledir. Aydınlanmamış insan görüntülerle oynar durur, hakikatin yansımalarıyla kendini avutur..”

“Doğruyu bulmak icin önce yanlışı tanıyacaksın. Yanlışları eleyerek doğruya ulaşacaksın.”

“Bazen gerçeğin ne olduğundan çok nasıl göründüğünü önemser insan! Fakat hayat insana gördükleriyle değil, görünenin içine gizlenen gerçekleri anladığında tecrübe kazandırır.”

“Bazı yaşamlar o kadar canlıdır ki, bittiğine inanamazsınız; bazı sesler o kadar gür ve ayırt edicidir ki, sustuğuna inanamazsınız.”

Fulden Ufacık

İstanbul Üniversitesi’nde işletme eğitimi gören Fulden, okuduğu kitaplar ile kitap sevgisi aşılamayı amaçlıyor. Onun istediği hayatınızdaki dertlerden beş dakika bile olsa uzaklaşıp başka dünyalara yelken açmanızı sağlamak.

You may also like...