“Bir pencereden baktığınızda tam önünüzde bir roman başlıyor” demiş fotoğrafçı Gail Albert Halaban. Sonra eline fotoğraf makinesini almış, tek tek evlerin kapılarını çalmış ve kapıyı açanlara bir soru sormuş: Pencerenizden karşı komşunuzun fotoğrafınızı çekebilir miyim?
Böylelikle ilginç kareler çıkmaya başlamış ortaya. Her fotoğrafı bir pencere, her pencereyi de bir hikaye süslemiş. Karşı pencerede ara sıra gözümüze ilişen tanı(ma)dık yüzler, evimize konuk oluvermiş.
Çocukluktan beri bilinmeyene ve gizeme duyduğumuz merakı da yanımıza alarak fotoğrafçı Halaban ile bir serüvene çıkıyoruz. Sonunda o ‘karşı’ dairelere uzaktan değil de yakından bakmaya başlıyoruz.
‘Acaba duvardaki fotoğraf kimin?’ gibi gözümüze ve aklımıza takılan soruları özgür bırakıyoruz. Kim olduğu önemli değil. Önemli olan o fotoğrafı gördüğümüzde eski bir dosta rastlamış gibi olmamız.
Karşı komşular, belli belirsiz simalar ve duvardaki fotoğraflar bir araya gelince ortaya fazlasıyla güzel kareler çıkmış.
New York, Paris ve İstanbul‘da çekilen ‘Out My Window‘ sergisinin fotoğrafları şu sıralarda İstanbul’da sergileniyormuş diye duyduk. Vakit kaybetmeden soluğu İstanbul’74 Galatasaray galerisinde aldık.
‘Karşı Penceredeki Gizem’e biz de tanık olduk. Eğer bu güzel fotoğrafları görmek isterseniz elinizi çabuk tutun, zira son gün 12 Aralık.
Fotoğraf sanatçısı Halaban çalışmasının ortaya çıkış amacından şu sözlerle bahsediyor: “Her zaman aynı pencerelerden bakan bir şehir dolusu yabancıyız. Komşularımızla arkadaş olduğumuzu zannediyoruz ama çoğunlukla hiç tanışmıyoruz bile.”